SAYI 7

EKİM 2000, SAYI 7

Beşiktaş işgal altında

aşta Beşiktaş olmak üzere hemen hemen tüm mahallelerde artan işgaliye olayları esnafla vatandaşı karşı karşıya getirmeye başladı. Esnaf “işler kesat, para kazanmaya çalışıyoruz” derken vatandaşlar haklı olarak “yolda yürüyemez olduk. Bunları düzeltmek belediyenin görevi değil mi?” şeklinde konuşuyor. İşgaliyeye verilen izinleri suistimal ederek araç yollarına kadar çıkan satıcıların dahi bulunduğunu belirten Beşiktaşlılar, “güzelim semtimiz elden gidiyor, sahip çıkan yok” diye dert yanıyor. Öte yandan bu konu hakkında görüşlerine başvurduğumuz sözlü veya yazılı yanıt istediğimiz belediye yetkilileri ve basın danışmanlığı sessizliğini koruyarak cevap vermedi.

Ele güne rezil olduk

Boğazın pisliği sonunda bizi dünyaya da rezil etti. Eylül ayı içinde Kuruçeşme’ye demirleyen ve günde yüzlerce ziyaretçinin akınına uğrayan dünyanın en büyük yüzer kütüphanesini boğazın kirli sularında misafir ettik.
Boğazdaki kirliliğinin yanı sıra yüzer kütüphanenin etrafının da çöpten geçilmediğini gören sakinler ” bu nasıl iş dünyaya rezil olduk” dediler. Bundan 7 ay önce, gazetemizin ilk sayısında “Boğaz çöplük oldu” demiştik. Geçen ay Beşiktaş Belediyesi ve Deniz Temiz Derneği ortaklaşa boğazı temizlemek için geç de olsa ilk adımı atmışlardı. Salı ve perşembe günleri denizler temizlenecek şeklinde açıklamalarda bulunulmuştu. Başta Beşiktaşlılar olmak üzere tüm İstanbullular bu haberi sevinçle karşılamıştı. Aradan bir ay geçti. Günlerden perşembe ve işte Kuruçeşme’de demirleyen dünyaca ünlü yüzer kitap fuarının karadan ve denizden görüntüleri…
Altmış ülkeyi dolaştı
Dünyanın en büyük yüzer kitap mağazasını bünyesinde bulunduran Logos II gemisi, Kuruçeşme Sahili’nde kitapseverlere hizmet verdi.
Altmış ülkeyi ziyaret eden geminin Türkiye’deki ilk durağı İzmir oldu. İngiltere’de kayıtlı bir vakfa ait olan Logos II Gemisi’nin Müdür Yardımcısı Martin Böttcher, amaçlarının sadece hizmet olduğunu vurguladı. Beşiktaş Belediyesi’nin kendilerine yardımcı olduğunu da vurgulayan Böttcher, yetkililere teşekkür etti. Öte yandan Beşiktaş Belediyesi ile işbirliği halinde bir şölen düzenlendi.

“Ne olacak bu trafiğin hali?”

Yıllardır trafik sorununa el atılmayan Beşiktaş’ta bu yılda beklenen oldu. Birçok proje üreten ve Beşiktaş’ın trafik sorununu çözümleyeceğini belirten yetkililerin iyileştirme adına bir adım dahi atmaması yollardaki trafiğin adeta keşmekeş haline gelmesine neden oldu. İş ve okul trafiğinin birbirine karışması, yolların yetersiz oluşu trafiğin de gitgide çözümsüz bir hale getiriyor. Barbaros Bulvarı, Etiler, Levent, Gayrettepe ve Bebek’e kadar uzanan tüm sahil yolunda her gün aynı manzaraya rastladıklarını belirten semt sakinleri birbirlerine aynı soruyu soruyorlar: “N’olacak bu trafiğin hali?”

Behzat ve Sühel Uygur;
“Belediyeler ücretsiz tiyatro düzenlesin oynayalım”

Onları ilk başta Nejat Uygur’un çocukları olarak tanıdık. Ama şu anda her ikisi de kendi ismiyle anılan ve Nejat Uygur ismi olmadan da akılda kalmayı başaran iki genç. Şu sıralar halka ücretsiz gösteriler düzenleyen bu ikiliyle yaptığımız ropörtajda, sözcülüğü Behzat Uygur yaptı. İşte röportajımızın kısa bir özeti…
– Öncelikle, tiyatro geçmişinizden bahseder misiniz?
Süheyl de ben de Nejat Uygur tiyatrosunda çıraklığımızı sürdürdük ve sürdürüyoruz da hala. Süheyl benden daha önce 1976’da başladı tiyatroya, ben 1984’te başladım ve yaklaşık 15 oyunda oynadım, Süheyl de yaklaşık 20-25 oyunda oynamıştır muhtemelen. 1990 yılında Süheyl-Behzat Uygur Tiyatrosu adıyla kendi tiyatromuzu kurduk. O yıldan beri de Boynuz Kulağı Geçer, Salakşörler ve bu sene de oynadığımız Tele Köle isimli oyunları oynadık kendi tiyatromuz adına.
– Nejat Uygur’un çocukları olarak tiyatro camiasında yer almanızın olumlu ya da olumsuz ne gibi etkileri oldu ?
Büyük sorumlulukları var tabi, bunalıma girersiniz. Biz kendi çizgimizde, yani Nejat Uygur’dan öğrendiğimiz şeyleri uygulayarak, hiçbir komplekse kapılmadan sürdürüyoruz tiyatromuzu. Biz kendi adımıza bir mahallede yer edinmek istiyoruz sadece tiyatro camiasında ve edindiğimizi de sanıyoruz ki bu güne kadar 9 seneden beri, üçüncü yılımıza girdik hatta, tiyatromuz devam ediyor.
– Program hemen herkes tarafından çok beğenildi, bunun sebebi ne sizce ?
Evet gerçekten insanlar çok beğendi. Tiyatroda ve çıkarttığımız albümde de olduğu gibi samimiyetten ve inandığımız, sevdiğimiz işleri yapmaktan kaynaklanıyor. İnsan sevmediği bir şeyi yaparsa sonuç kötü oluyor, hayatın içinde de bu böyledir.
– Peki kaset çıkarma fikri nasıl oluştu ?
Kaset fikri de valla hep vardı. Çünkü bize daha önceden de teklifler geliyordu. Ama bu kaset az önce de söylediğim gibi severek, eğlenerek yapacağımız bir projeydi. Böyle olduğu için de kabul ettik. Bir de gerçekten bazı şeyleri ispat etmek için yaptık bunu. Çok kötü giden müzik piyasasında yozlaşmış şeyler vardı.
– Peki bu camiada sizin için en olumsuz şey ne ?
Camiada birçok olumsuz şey var aslında. Bazı sanatçı arkadaşlarımızın ahlaki ölçülerinin yok olması, her şeyi bir reklam aracı yapmaktan kaçınmamaları son derece rahatsız edici. Bunun dışında insanların birbirlerine kıskançlıkla bakmaları ve birbirlerinin kuyularını kazmak istemeleri de çok üzücü elbette.

Metro 4. Levent’te…
Sonunda Açıldı

İstanbul trafiğine soluk aldırması ümid edilen metro, sonunda açıldı. Ancak yaklaşık bir aydır faaliyette olan metro, tahmin edilen ilgiyi görmedi. Otobüs ve taksi alışkanlığı olan insanlar hala üstlerinden bu alışkanlıkları atamamış olacaklar ki, metro seferleri beklenen dolulukta olmadı.
Tek yönde saatte 70 bin yolcu taşıma kapasitesi olan ve günde 500 bin yolcu taşıması beklenen metroda, ilk ayın sonucu beklenen gibi olmadı. Geçtiğimiz ay içinde iki yönde günde ortalama 60 bin kişiye hizmet veren metro, yolculuklarını boş vagonlarla yapıyor.
Metronun rakamsal değerleri ise şöyle
* Tek yönde saatte 70 bin yolcu taşıma kapasiteli metronun bilet fiatı 300 bin lira olarak belirlendi. Akbili olanların 250 bin liraya, öğrencilerin 150 bin liraya seyahat edebileceği metro, sabah ve akşam saatlerinde sekizli, diğer zamanlarda dörtlü dizi halinde iki dakika arayla sefer yapacak.
* Taksim, Osmanbey, Şişli, Gayrettepe, Levent ve 4. Levent olmak üzere altı tane istasyonu bulunan ve güzergah uzunluğu 8 bin 439 metre olan metroyla günde 500 bin yolcu taşınması hedefleniyor.
Toplam maaliyeti 631 milyon dolar (420 trilyon lira) olan metronun 32 vagonu olacak. Hattı boydan boya 12 dakikada geçebilecek olan metro, tek yönde saatte 70 bin yolcu taşıma kapasiteli. Maksimum hızı ise saatte 80 kilometreye ulaşabiliyor.

Helal olsun size

Sydney’de yapılan olimpiyat oyunlarında Halil Mutlu, Hamza Yerlikaya ve Hüseyin Özkan’la yüzümüz güldü. Halterde Halil Mutlu olimpiyatlardan sonra yeni cep herkülü adını aldı. Hamza Yerlikaya grekoremen güreşte altın madalyayı yine kimseye bırakmadı. Hüseyin Özkan ise judoda ilk altını alarak sürpriz yaptı. Diğer yandan olimpiyat oyunları sporcularımız açısından skandallara da neden oldu. Özellikle halterde Sunay Bulut’un 500 gr. veremeyerek podyuma çıkmaması bir yüz karası olarak nitelendirildi. Naim Süleymanoğlu’nun kötü performansı ise tüm ülkeyi üzdü. Diğer branşlarda ise istenilen yine elde edilemedi. Başarılı sporcularımız bakan Fikret Ünlü tarafından tebrik edildi.